YAŞAMA DAİR-BAŞARMANIN HİKAYESİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
YAŞAMA DAİR-BAŞARMANIN HİKAYESİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Temmuz 2019 Cuma

HİKAYE-BAŞARMANIN SIRRI


MISIR ÇİFTÇİŞİ-BAŞARMANIN SIRRI
Mısır yetiştiren bir çiftçi, her yıl en kaliteli mısır ödülünü alırmış. Çiftçi, ödül aldığı mısırların tohumlarını da ekmeleri için komşularına dağıtırmış. Bunu öğrenen bir gazeteci röportaj yapmak için çiftliğe gelmiş. Gazeteci çiftçiye sormuş: “Seninle her yıl aynı yarışmaya giren komşularına, kaliteli tohumlarından vermeyi nasıl göze alabiliyorsun?” Çiftçi cevap vermiş: “Yoksa bilmiyor musun? Rüzgar, olgunlaşan mısırlardan polenleri alır ve tarla tarla dağıtır. Eğer komşularım kalitesiz mısır yetiştirirse çapraz tozlaşma sonucu her geçen yıl ürettiğim mısırın kalitesi düşer. Eğer kaliteli mısır yetiştirmek istiyorsam, komşularıma da kaliteli mısır yetiştirmeleri için yardım etmeliyim”. Yaşamlarımız da böyledir. Hayatlarını anlamlı ve iyi bir şekilde yaşamak isteyenler başkalarının hayatlarını da zenginleştirmelidir. Bir yaşamın değeri dokunduğu hayatlarla ölçülür. Ve mutluluğu seçenler, başkalarının mutluluğa ulaşmasına yardım etmelidir. Birimizin refaha ulaşması, herkesin refaha ulaşmasına bağlıdır.





5 Temmuz 2019 Cuma

AŞIK VEYSEL BU TÜRKÜLERİ NASIL BESTELEDİ?

Hemen hemen herkesi duyduğu bir halk ozanıdır Aşık Veysel.Duymayan yoktur.Duymadın diyen varsa muhakkak edebiyat dersinde bir şiiriyle tanışmıştır.
Nitekim hayatını hikayesini de az çok biliyoruz.Şatafatlı bir yaşamı olsaydı zaten merak etmezdik.Çiçek hastalığı sonucu gözlerini kaybettiğini hepimiz biliriz.
Kız kardeşi de bu hastalık sonucu yaşamını yitirmiş.
Bu hastalık sonrası henüz on yaşındayken oyalanması, vakit geçirmesi için babası tarafından alınan bağlamayla her şey başlıyor aslında.Kimisi uğraşır ,didinir,kurslara gider çalmak için öğrenmek için...
Aşık Veysel'in bu konudaki yeteneği doğuştan gelecek ki kısa sürede çalmaya başlar.
Türkülerini söylemeye başlar.O kadar doğal,yalın ve güzel yapar ki eserlerini hepsi birbirinden güzel... Okullarda ders olarak okutulur.
Büyük ustadır o, çok büyük usta...
Onu büyük kılan;acılarını yoğun duygu ve düşüncelerini mısralarına olduğu gibi dökmesidir. İyi ki de dökmüş..İyi ki de dökebilmiştir.


Güzelliğin On Par'etmez
Bu Bendeki Aşk Olmasa
Eğlenecek Yer Bulamaz
Gönlümdeki Köşk Olmasa
Tabirin Sığmaz Kaleme
Derdin Dermandır Yareme
İsmin Yayılmaz Aleme
Aşklarda Meşk Olmasa
Kim Okurdu Kim Yazardı
Bu Düğümü Kim Çözerdi
Koyun Kurt İle Gezerdi
Fikri Başka Başk'olmasa
aşık veyse ile ilgili görsel sonucu


1 Temmuz 2019 Pazartesi

Neden Japonya'daki çocuklara kahvaltıda yarım düzine yumurta yediriyorlar?

japonya çoçukları ile ilgili görsel sonucu
Osmanlı Devleti'nin son 200 yılı dahil olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti'nin gıda politikasını Emperyalistler dizayn ettiğinden beri zihinsel olarak sağlam bir gençlik maalesef yetişmiyor. Asıl sorunun kaynağına hiç inmedik, tartışmadık.
Japonya'da çocuklara 7 yaşından itibaren kahvaltı saati en az 6 yumurta yediriyorlar. Ekmek genellikle yok varsa da çok az. Her akşam ise kesinlikle sofrada deniz ürünü yani balık kesin oluyor. Japonya ve Güney Kore'de ceviz ithalatı son 50 yılda %140 artmis. Çocuklara durmadan ceviz yediriyorlar. Günde en fazla iki öğün yemek yiyorlar. Tamamen protein odaklı bir beslenme var...
ABD'de teknolojik üretimin merkezi "Silikon Vadisi'nin" nasıl beslendiklerini anlattılar, şok oldum. 1950'lerdeki Alman Devleti'nin gıda politikasını araştırın. Güney Kore'de Japonya'yi örnek almaya başladı. Bu ülkeler resmen çocuklara nasıl beslenmesi gerektiğini öğretiyor, dayatıyor..
Şeker, ekmek(Tam buğday, kepek farketmez) odaklı beslenme beyin hücrelerini öldürüyor, beyin gelişimini mahvediyor. Marketlerdeki karbonhidratlı paketli ürünler tamamen operasyon aracı olmuş.
ABD halkı da da gerizekalı, obezite olmuş. Çünkü aynı beslenmenin esiri olmuşlar. Sadece Beyin Göçü ile farkı kapatıyor yada özel olarak seçtikleri bireylerin beslenmesine önem veriyorlar.
Buradan net olarak söylüyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nde milli bir gıda politikası olmadan kalkınma imkansızdır
Türkiye'de protein bazlı ürünler pahalı iken karbonhidratlı ürünler neden daha ucuz? En büyük protein bazlı ürün olan kuzu etini Turkiye'de kaç kişi yiyebiliyor? Hayvancılık neden bitirildi? Asıl milli mesele budur. Beka sorunu budur.
Matematik zekası olmayan, kod yazmasını bilmeyen gençliğin ilerleyemez. Yapay zeka maalesef geliştiremez..
Anne, babalara sesleniyorum. Çocuklarınızdan şekerli ürünleri, ekmeği uzak tutun. Bu ülkeye yazık etmeyin.
Şahsen denedim. 1 aydır ekmek, şeker yemiyorum, acıkmamaya başladım. 6 kg verdim. Geçen gün test ettim. Bir kitapta bir sayfayı 32 saniyede okuyup anlarken şimdi 21 saniye de okuyup anlamaya başladım. Bu tesadüf olamaz!

Mert Adaş

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

İzleyiciler