Harika bir kitap ...Yunus Nadi ödülünü alan kitap...Yeni okudum değişik bir kitap,güzel bir kitap...Romanı iki kişi yazmış birincisi romandaki kahramanın arkadaşı yazar, ikincisi de romanın kahramanı Sami. Sami bizzat notlarıyla araya girmiş yazarın yanlış bildiği şeyleri kendisi düzeltiyor.
Zülfü Livaneli'nin kitaplarının ortak özelliği; olayları olduğu gibi aktarmasıdır.Ve aktarırken hissedebiliyorsunuz. Örneğin olayın içinde küfür yada argoyu çıkarmıyor.Buda yapmacıklıktan kurtarıyor. Filmlerde de olay böyledir.Birde kitaplarında sosyalizm hep vardır.Bu kitapta da kirli siyasetin insanlara verdiği etki anlatılmış bana göre.Siyasetçilerin belli bir dönemde,özellikle ateşli dönemlerinde kullanılıp bir kenara atıldığını görüyoruz.Romanın kahramanı Sami’dir. Sami 80 darbesi döneminde Türkiye'de yaşayan ne sağcı ne solcu kendi halinde yaşayan bir üniversite öğrencisidir.
Nişanlısı Filiz'in bir asker tarafından öldürülmesi ve yaşadığı olaylar nedeniyle Türkiye'den uzaklaşmak zorunda kalmıştır.Sami yaşadığı ağır olaylar nedeniyle halüsinasyonlar görmeye başlar ve Stockholm' de bir hastaneye yatar. Orada hiç beklemediği biriyle karşılaşır. Bu kişi geçmişinin mahvolmasına neden olan eski bir bakandır.Sami'nin hastanede ki günleri bağışlama ve intikam alma ikilemi içinde geçecektir.
Zülfü Livaneli gerçekten kitap yazmak için yazmıyor ve boşuna almıyor bu ödülleri.Olay İşveç'te geçmiş, kendisi de orada sürgün hayatı yaşamış . Bu yüzden bize çok iyi aktardı.Romandaki Bir Kedi, anladığım kadarıyla yok aslında .1974 de darbeden önce yazılan kitap o kadar güzel özetliyor ki resmen ileriyi sanki görmüş.Bana göre okunması gereken bir şaheser...
